BBC Türkçe’nin aktardığına göre, Financial Times, “Eski yarı-profesyonel futbolcu Erdoğan, Türkiye’de milyonların takıntılı olduğu futbolun öneminin farkında. Geçmişte ‘Üç Büyükler’in taraftarıyla arasında sıkıntılar oldu. 2013 yılındaki protestolarda taraftar grupları kilit rol oynadı” diye yazdı.

‘Erdoğan’ın 15 yıllık iktidarında, medyayı dize getirdiği, katı bir laiklikle işleyen devlet üzerindeki dini etkiyi artırdığı, zengin muhafazakar işadamlarından oluşan yeni bir elit yarattığı, Başakşehir’in ise tüm bunların spor alanındaki yansıması olduğu’ ifade edilen yazıda, kulübün stadyumundaki seyirci koltuklarının iktidar partisinin rengine benzerliğine ve ana sponsorlarının da iktidar partisine yakınlığına  dikkat çekildi.

Maçlar öncesi gösterilerin, Osmanlı askeri kılığındaki maskotların, ‘ülkenin Suriye’deki askeri operasyonlarıyla birlikte içine girdiği milliyetçi dalganın yansıması’ olduğu ifade edildi.

Ama artan başarıya karşın, takımın ancak yarı dolu bir stadyumda, ortalama 5 bin 500 seyirci önünde oynadığı belirtilen yazı şöyle devam edildi: “Bu futbol projesi, Erdoğan’ın tüm toplumu baştan aşağıya şekillendirme isteğinin seviyesini gösteriyor. Türkiye’de taraftarlık geleneksel olarak nesilden nesile geçiyor ve bu böylece değişebilecek bir şey değil. Bu az bulunan ve ‘gerçek’ bir Başakşehir taraftarı olan Burak ismindeki öğrencinin, futbola yeni ilgi duymaya başlamasını ve ailesinde futbol taraftarı bulunmamasını da açıklıyor.”